Bursa 15 Temmuz Demokrasi Şehreküstü Meydanı’nda toplanan Türkiye Kamu-Sen Bursa İl Temsilciliği ve bağlı şube başkanlıkları, 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde kamu işvereni tarafından sunulan zam teklifini yerle bir etti. Açıklama, “adalet ve hakkaniyet” çağrısının yanında, mevcut teklifin “ekonomik gerçeklerden kopuk, keyfi ve kabul edilemez” olduğunun altını çizdi.
“YÜZDE 10+6 VE YÜZDE 4+4 İLE Mİ GEÇİNECEĞİZ?”
Bursa İl Temsilcisi İbrahim Bulut, hükümetin 2026 için %10+6, 2027 için %4+4 zam teklifini ağır ifadelerle reddetti. “Kamuda aynı işi yapan, benzer eğitim düzeyinde olan ancak farklı mevzuata tabi çalışanlar arasında uçurum büyüyor. Bu teklif, adaletsizliği daha da derinleştirmekten başka bir işe yaramaz” dedi.
“BİZİM TEKLİFİMİZİN GEREKÇESİ VAR, SİZİN TEKLİFİNİZİN YOK”
Türkiye Kamu-Sen olarak 2026’da kümülatif %88,6; 2027’de %45,2 zam istediklerini hatırlatan Bulut, hükümetin tek gerekçesinin “enflasyon hedefi” olduğunu belirterek sert çıktı:
“Bu yıl bile enflasyon hedefinin altında zam yapıldı. Milyonlarca vatandaşımızın geleceği, masa başında belirlenen kâğıt üzerindeki hedeflere indirgenemez. El yordamıyla hazırlanmış, piyasa gerçeklerinden kopuk, keyfe keder teklifler bizim için yok hükmündedir.”
“18 AĞUSTOS’TA ÜLKE GENELİNDE İŞ BIRAKIYORUZ”
Bulut, teklifte ısrar edilmesi hâlinde 18 Ağustos 2025 Pazartesi günü Türkiye genelinde 1 günlük iş bırakma eylemi yapılacağını açıkladı:
“Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde, illerimizde ise kurumlarımızın önünde olacağız. İşçi, memur, emekli, işsiz… Tüm halkımızı bu adaletsizliğe karşı yanımızda olmaya davet ediyoruz.”
SON SÖZ:
Türkiye Kamu-Sen’in sert çıkışı, 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecini kilitlemiş durumda. Gözler şimdi hükümetin bu rest karşısında nasıl bir adım atacağına çevrildi.
4 milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli ve aileleriyle birlikte 25 milyon vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözlesme Görüşmelerinde gelinen noktada Kamu İşveren tarafı teklifini sundu. Baştan söyleyelim: 2026 yılı için %10+6; 2027 icin ise %4+4 zam iceren ve memur ve emeklinin hiçbir beklentisini karsilamayan bu teklifi reddediyoruz.
Memur ve emeklilerimizin içinde bulunduğu ekonomik sartlar hepimizin malumu. Akaryakıta gelen zamlar, vergilerdeki vecezalardaki artışlar can yakıyor. Marketlerde, çarşıda, pazarda fiyatlar almış başını gidiyor. Zorunlu tüketim malları açıklanan enflasyonun bile üzerinde zamlanıyor. Son yillarda kiralar, memur maaşlarının bile üzerine çıktı.Hayat pahalılığı ve kiraların yüksekliği nedeniyle büyükşehirlerde ve kıyıbölgelerinde kimse çalışmak istemiyor. Kamuda aynı işi yapan, benzer eğitim düzeyinde ama farklı mevzuata tabi çalışanlar arasında büyük bir uçurum oluşmuştur. Getirilen teklif, bu adaletsizlikleri giderecek önlemler içermiyor. Soruyoruz: Bu mudur adalet? Bu mudur calisma barişi? Tekraren söylüyorum: Biz adalet istiyoruz! Biz hakkaniyet istiyoruz!
Biz, orman yangınlarında hayatını ortaya koyan ormancimiz, Altyapıyı ve düzeni sağlayan yerel hizmet çalışanımız, Yollarimizi, köprülerimizi inşa eden imar, ulaşım çalışanlarımiz, Barajlarimizi işleten, evlerimize, işyerlerimize enerji sağlayan kamu çalışanlarimiz, Manevi dünyamızı inşa eden diyanet çalışanlarımiz, Kültürel zenginliklerimizi ortaya koyan kültür sanat çalışanlarımız, Kamu hizmetlerini düzenleyen büro çalışanlarımız, İletişimimizi sağlayan hizmet kolu çalışanlarımıiz, Sağlığımız için gecesini gündüzüne katan sağlık çalısanlarimiz. Geleceğimizi inşa eden eğitim çalışanlarımız gelecek kaygısı tasimadan,güvenle ve mutlulukla hizmet üretsin istiyoruz.
Biz, Türk ve Türkiye Yüzyılı misyonuna uygun bir kamu düzeni talep ediyoruz. Bütün bu amaclar doğrultusunda Türkiye Kamu-Sen olarak 2026 icin kümülatif %88,6; 2027 için ise %45,2 oraninda zam talebiyle toplu sözleşme masasına geldik. Bugün gelinen noktada ülkemiz nüfusunun yaklaşık 3’te 1’inin 2026 ve 2027 yillarındaki ekonomik geleceğinin belirleneceği toplu sözleşme görüşmelerinde Kamu İşveren Heyetinin 2026 için öngördüğü %10+6;2027 yılı için %4+4 zam teklifinin kabul edilebilir bir tarafı yoktur.
Biz, el yordamıyla getirilen teklifler istemiyoruz. Bizim bütün tekliflerimizin bir alt yapisı, bir gerekçesi var. Kamu İşvereninin tek gerekçesi, enflasyon hedefi. Kaldi ki, bu yıl enflasyon hedefinin bile altında zam yapıldı. Yani keyfe keder bir teklifle geliniyor. Milyonlarca vatandaşımızın geleceği, enflasyon hedefine indirgenemeyecek kadar önemlidir. Bu teklifin piyasa gerçekleriyle uzaktan yakından bağdaşır tarafı yoktur;dolayısıyla biz de bu teklifi asla kabul etmiyoruz. Bu teklif bizleri masadan uzaklaştırıyor, alanlara itiyor. Yillardir hedef enflasyona göre verilen zamlar, memur maaşlarini eritti,alım gücümüzü bitirdi. Hayali hedefler üzerinden maaş belirlemek, milyonlarca memuru ve emekliyi göz göre göre yoksulluğa mahkûm etmektir.
Aile Yıli diyoruz, aileye dönük bir öneri yok. Reel artiş diyoruz, refah payına ilişkin bir adım yok. Geçmis kayıplarımızın telafisini istiyoruz, teklif yok. 3600 ek gösterge sözünü hatırlatıyoruz, çözüm yok. Vergide adalet istiyoruz, yük hafiflemiyor. Emekli maaşlarını düzenleyin diyoruz, karşilik yok. Bayram ikramiyesi istiyoruz, duyan yok. Yardımcı hizmetlilerin sorunu çözülsün diyoruz, gören yok. Bu nedenle Kamu İşvereni, teklifini gözden geçirmek ve gerçekci bir artişönerisi sunmak zorundadır. Kamu İşveren tarafina açık çağrimızdır:
Gerceklesen enflasyonu, büyüme oranlarını, refah payıni, harcama kalemlerindeki artışları ve geçmiş dönem kayıplarını telafi edecek yeni ve gercekçi bir teklif getirin. Bunun yani sıra, kira yardımi, eş ve çocuk parasi, isinma ve ulasim yardımı, yemek ücreti gibi sosyal haklara dair de somut adimlar atilmalidir. Aile yılının gereği olarak aileyi destekleyici tedbirler alinmalidir. Devletimizin 21. Yüzyıla ilişkin hedefine uygun bir kamu calişani için şimdiden kollar sıvanmalidir. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak, pazarlık yapmaya zaman kalacak sekilde bir an önce yeni ve kabul edilebilir bir teklifin gelmesi için buradan açık çağrıda bulunuyoruz. Bütün bu unsurlarin yanında hizmet kollarına ilişkin olarak diğer hususların da sorunlari kalici bir çözüme kavuşturacak biçimde ele alinmasi zorunludur.
Biz, adaletli bir maaş artışı talep ediyoruz. Biz,hakkaniyetli bir teklif istiyoruz. Hakkimiz olmayanı değil alın terimizin karşılığını istiyoruz. Bu masadan sonuç alma konusunda da israrciyiz. Maaşlar, hayali tahminlere göre değil, marketteki, pazardaki gerçek fiyatlara görebelirlenmelidir. Bize masa başi rakam değil, milletin yaşadığı hayatın karşılığı olan rakam gerekiyor. Biz buradayız, sonuna kadar kcazanımlarımızı yükseltmek için mücadele edeceğiz! Yetkilileri gerçeğe çağırıyor; insaflı olmaya davet ediyoruz.
Bu mağduriyete bir son verin diyor, yapılan bu teklifi reddediyoruz. Başkanlar Kurulumuzun aldığı kararlar doğrultusunda eylemlilik sürecini başlatmış bulunuyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak bugün başlattığımız eylemlerimizi, yükselterek devam ettireceğiz. Çalışan ve emeklilerimiz için olumlu bir sonuç alma adina bugün tüm illerimizde eylemdeyiz. Yarın, sorunlara dikkat çekmek için sosyal medyada gündem calişmasi yapacağız. Pazartesi günü ise ülke genelinde 1 günlük iş bırakma eylemi yapacağız.
Bu cerçevede Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlıği, illerimizde ise teşkilatlarımız kurumlar önünde olacak. Daha adil bir çalışma hayatı, daha yaşanabilir bir ücret ve müreffeh bir kamu çalışanı için, işçi, memur, emekli, işsiz ayırmaksızin bütün vatandaşlarımızı eylemlerimize destek vermeye davet ediyorum. Mücadelemiz, başta kamu çalışanları olmak üzere tüm Türk milletinin daha güzel bir Türkiye’de, hak ettiği şartlarda, refah içinde yasaması içindir. 25 milyon vatandaşımız, yüzlerini güldürecek, adil ve hakkaniyetli yeni bir teklif beklemektedir. Gelin bu masayi adaletin tecelli ettiği, refahın adil paylaşildıği bir yer yapalım diyor, hepinize saygılar sunuyorum.