Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “2050 Mekânsal Planlama Çalıştayı” kent vizyonunun geleceğini şekillendirecek önemli fikirlerin ortaya konduğu bir platforma dönüştü. Çalıştayda söz alan TÜRSAB Genel Başkan Yardımcısı, BTSO Turizm Konseyi Başkanı ve BUSİAD Turizm Komisyonu Üyesi Hasan Eker, Bursa’nın mekânsal planlamasında turizmin lokomotif sektör olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.
Bursa’nın sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerin, geleceğe yönelik planlarda merkezi bir yere konulması gerektiğini belirten Eker,
“Bursa’nın sanayisi kadar turizmi de planlara dâhil edilmelidir. Şehir, tarihinden doğasına kadar dünya çapında bir destinasyon potansiyeline sahip. Bu potansiyeli planlama gücüyle taçlandırmak gerekir.”
ifadelerini kullandı.
Eker, Bursa’nın coğrafi konumu itibariyle fuar ve kongre turizmine elverişli olduğunu hatırlatarak, 1/100.000 ölçekli planlarda büyük bir fuar alanı ve kongre merkezi için yer ayrılmasını önerdi.
Ayrıca sağlık ve termal turizmini geliştirecek “Sağlık Turizmi Köyü” projesinin de planlara dâhil edilmesi gerektiğini belirtti.
Bursa’nın uluslararası turizm pazarında yerini güçlendirebilmesi için ulaşım altyapısının stratejik öneme sahip olduğunu vurgulayan Eker,
“Bursa merkezinden Yalova üzerinden İstanbul Sabiha Gökçen ve İstanbul Havalimanı’na uzanacak bir hızlı tren hattı, hem ulaşımı kolaylaştırır hem de Bursa’yı turizmde erişilebilir hale getirir.”
dedi.
Bursa’nın yalnızca tarih turizmiyle değil, çok yönlü bir planlama ile marka şehir olabileceğini ifade eden Eker,
“Bursa Spor Vadisi, Golf Alanı, Film ve Dizi Platosu, Cruise Yat Limanı ve Tematik Eğlence Alanı” gibi projelerin hem iç hem dış turizmde kenti çekim merkezi yapacağını söyledi.
Ayrıca, Uluabat Gölü çevresinde balon turizmi, paraşüt, rafting gibi doğa ve macera turizmine yönelik alanların oluşturulmasının, Bursa’ya yeni bir dinamizm kazandıracağını vurguladı.
Eker, Bursa’nın UNESCO mirası kimliğini koruyarak geliştirmesi gerektiğini belirterek, planlarda Kent Tarihi Müzesi, Bursa Anıtı, Kızık Köyleri Teleferik Projesi ve Uludağ Trekking Yolları gibi projelere yer verilmesi gerektiğini söyledi.
“Bu tür yatırımlar, Bursa’nın tarihini sadece korumakla kalmaz, dünya çapında bir tanıtım aracına dönüştürür.”
diyerek bütüncül bir turizm yaklaşımının önemini vurguladı.
Turizmin yalnızca kent merkezinde değil, tüm ilçelere yayılması gerektiğini söyleyen Eker, iki yönlü bir ilçe tren hattı önerisi sundu.
Bu hatlarla hem ulaşım kolaylaşacak hem de sanayi ve turizm dengesi sağlanacak:
Osmangazi – Nilüfer – Karacabey – Mustafakemalpaşa – Harmancık – Büyükorhan – Orhaneli – Keles – Osmangazi hattı
Osmangazi – Yıldırım – Kestel – İnegöl – Yenişehir – İznik – Orhangazi – Gemlik – Osmangazi hattı
Bu projeyle birlikte şehir merkezindeki yoğunluğun azalacağını, kırsal ilçelerde ise yeni istihdam alanları doğacağını kaydeden Eker,
“Turizmin kente yayılması, sürdürülebilir kalkınmanın ve sosyal dengenin anahtarıdır.”
dedi.
Eker, köylerde üretimin ve yerel ekonominin desteklenmesi gerektiğini belirterek, kooperatif satış alanları, yöresel ürün pazarları ve turistik satış mağazaları kurulmasının hem kırsal kalkınmayı hem de turizm gelirlerini artıracağını ifade etti.
Bursa’nın mekânsal planlarının sadece bugünün değil, geleceğin ihtiyaçlarını karşılayacak vizyonda olması gerektiğini vurgulayan Eker,
“Turizm sadece gezmek, konaklamak değil; şehir planlamasının, yaşam kültürünün bir parçasıdır. Bursa’yı geleceğe taşıyacak 1/100.000 ölçekli planlarda turizm ana eksenlerden biri olmalıdır. Doğru planlama ve vizyoner projelerle Bursa, İstanbul’un yanı başında Türkiye’nin yeni turizm çekim merkezi olabilir.”
şeklinde konuştu.
Hasan Eker’in 20 Maddelik Öneri Paketi, Bursa’nın 2050 vizyonuna turizmi, sanayi kadar güçlü bir kalkınma unsuru olarak yerleştirmeyi amaçlıyor.
Bu öneriler, Bursa’nın “sadece üretim değil, aynı zamanda deneyim şehri” olma yolunda önemli bir yol haritası sunuyor.