OVADER Başkanı Sinan Kaya’dan Sert Çıkış…
Bursa’da tarımın ve kırsal yaşamın giderek yok sayıldığı bir dönemde, OVADER Başkanı Sinan Kaya, Aksungur Mahallesinde sahadan yükselen çığlığı kamuoyuna taşıdı. Çiftçinin içine sürüklendiği derin çıkmazı sert sözlerle dile getiren Kaya, tarımın sadece rakamlardan ve masa başı yorumlardan ibaret olmadığını, toprağın başında verilen insanüstü emeğin bilinçli şekilde görmezden gelindiğini söyledi.
Sinan Kaya’nın açıklamaları, son dönemde “çiftçi çok kazanıyor” söylemiyle tarımı hedef alan anlayışa adeta bir tokat niteliği taşıdı. Kaya, bu söylemlerin gerçekle hiçbir ilgisi olmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Köylünün kazandığı parada gözü olan, ‘çok kazanıyor’ diyenler; sabahın ayazında yerde kırağı varken sarf edilen emeği, alın terini ve cefayı yok sayanlardır.”
OVADER Başkanı Sinan Kaya, tarım politikalarının yıllardır üreticiyi değil, ithalatı ve aracıları koruduğunu belirterek, çiftçinin kaderine terk edildiğini ifade etti. Kaya’ya göre bugün köylü; mazot, gübre, tohum, ilaç, elektrik, sulama ve işçilik maliyetleri altında eziliyor. Buna rağmen ürününü satarken fiyat belirleme gücü yok, pazarlık hakkı yok, güvencesi yok.
“Bir kilo gübre, bir litre mazot, bir çuval yem kaç para olmuş bilen var mı?” diye soran Kaya, tarım hakkında ahkâm kesenlerin büyük çoğunluğunun tarlaya hiç adım atmamış kişiler olduğunu söyledi.
Sinan Kaya ve Aksungur Muhtarı’nın sahadan aktardığı tablo, kırsalın ne denli ağır bir kuşatma altında olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Çiftçinin başlıca sorunları şu şekilde sıralandı:
Mazot fiyatları üretimi neredeyse imkânsız hale getirmiş durumda. Traktör çalıştırmak artık lüks.
Gübre ve ilaç fiyatları dövize endeksli, ancak ürün fiyatları çiftçinin elinde değil.
Sulama ve elektrik giderleri, özellikle yaz aylarında çiftçiyi borç batağına sürüklüyor.
Ürün para etmiyor, hasat zamanı fiyatlar bilinçli şekilde baskılanıyor.
Aracılar kazanıyor, üreten yine kaybediyor.
İthalat politikaları, yerli üreticiyi bitiriyor.
Gençler köyde kalmıyor, çünkü tarım artık geçim değil, yük haline getirildi.
Doğal afetler ve iklim krizi karşısında çiftçi tamamen yalnız bırakılıyor.
Destekler yetersiz, geç ve göstermelik.
Sinan Kaya, tarımın stratejik bir sektör olduğunun altını çizerek, çiftçiyi küçümseyen her söylemin aslında ülkenin geleceğini hedef aldığını ifade etti. Kaya’ya göre bugün köylüyü “çok kazanıyor” diyerek hedef göstermek, yarın sofraya konacak ekmeği tehlikeye atmaktır.
“Bu köylü üretmezse bu ülke aç kalır. Şehirdeki hayatın devamı, kırsaldaki emeğe bağlıdır. Bunu görmeyen ya cahildir ya da bilerek görmezden geliyordur,” sözleriyle tepkisini sertleştirdi.
Aksungur Mahallesi Muhtarı da olan Sinan Kaya yaptığı değerlendirmede, köylünün destek değil adalet istediğini vurguladı. Muhtar, üreticinin borçla, icrayla, banka kredileriyle yaşadığını; buna rağmen hâlâ toprağını terk etmemek için direndiğini söyledi.
OVADER Başkanı Sinan Kaya, açıklamasını net bir çağrıyla tamamladı:
“Çiftçiyi hedef alan dili derhal terk edin. Tarımı hor gören anlayıştan vazgeçin. Köylüyü ayakta tutacak gerçek destekleri hayata geçirin. Aksi halde bu ülke sadece çiftçisini değil, gıda egemenliğini de kaybeder.”

Bu sert çıkış, Bursa’dan yükselen bir uyarıdan çok daha fazlası olarak değerlendiriliyor. Çünkü bugün köylünün sesi kısılırsa, yarın toplumun tamamı bedel ödeyecek. Tarım bitirse, mesele sadece çiftçinin değil, herkesin meselesi olacak.