Bakan Uraloğlu açıkladı: Geçiş ücreti yüzde 15 artırılacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 1 Temmuz 2025 tarihinden itibaren Türk boğazlarından uğraksız geçiş yapan gemiler için uygulanan ücretlerde artışa gidileceğini duyurdu.

Bakan Uraloğlu‘nun yazılı açıklamasına göre, Montrö Sözleşmesi kapsamında İstanbul ve Çanakkale boğazlarını uğraksız geçen gemilerden alınan ücretlerin hesaplanmasında kullanılan “altın frank” biriminin değeri yüzde 15 artırılarak 5,83 ABD dolarına yükseltilecek. Söz konusu düzenleme, gemilerin net tonajı baz alınarak yapılacak hesaplamalarda geçerli olacak.

HER YIL DÜZENLİ OLARAK ARTIRILIYOR

Bakan Uraloğlu, söz konusu güncellemenin 2022 yılında Cumhurbaşkanı Kararı doğrultusunda başlatılan tarife revizyonlarının dördüncü adımı olduğunu belirterek,

“2022 öncesinde 39 yıl boyunca 0,8 dolar seviyesinde sabit kalan altın frank değerini Denizcilik Genel Müdürlüğümüzün yaptığı çalışmalar ile her yıl düzenli olarak artırıyoruz. Bu yılki artış ile de 2022 öncesine göre geçiş için tahsil edilen tahlisiye, fener ve sağlık bedellerini ABD doları cinsinden 7,2 kat yükseltmiş olacağız.”

“SÜREKLİ GELİŞTİRMEYE DEVAM ETMEKTEYİZ”

Güncel altın piyasası verilerine göre revize edilen altın frank değeri ile maliyetlerin daha adil bir şekilde yansıtılacağını ifade eden Uraloğlu,

“Bu artış Türk boğazlarında verdiğimiz kamu hizmetlerinin sürdürülebilirliğini desteklemesi açısından oldukça kıymetli. Tahsil ettiğimiz bu ücretlerle dünyanın en riskli dar su yollarından olan Türk boğazlarımızda, deniz emniyeti ve güvenliğini sağlamanın yanı sıra çevre emniyetini artırmak için gerekli altyapılarımızı ve gemi trafik izleme sistemlerimizi sürekli geliştirmeye devam etmekteyiz.”

“KURALLARA UYGUN OLARAK KORUMAYA AZİMLE DEVAM EDECEĞİZ”

2024 yılı boyunca İstanbul ve Çanakkale boğazlarından, söz konusu ücretlere tabi 51 bin 58 uğraksız gemi geçişi olduğunu belirten Uraloğlu, bu gemilerden toplam 227,4 milyon dolar tahsil edildiğini bildirdi. Uraloğlu,

“Bu rakam, Türk boğazlarının yönetilebilmesi için ne kadar yüksek bir maliyet gerektiğini de ortaya koyuyor. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da ülkemizin hak ve menfaatlerini uluslararası kurallara uygun olarak korumaya azimle devam edeceğiz.”