Abdülhamid Han Kültür Eğitim Derneği’nden Kimlik ve Medeniyet Çağrısı
Abdülhamid Han Kültür Eğitim Derneği Genel Başkanı Turgay Yazıcı, 31 Ekim’de dünyanın birçok ülkesinde kutlanan Cadılar Bayramı (Halloween) etkinliklerinin Türkiye’de son yıllarda sistemli biçimde özendirildiğine dikkat çekerek, “Bu, masum bir eğlence değil; kültür emperyalizminin en yumuşak ama en etkili saldırı türüdür” dedi.
Dernek genel merkezinde yaptığı basın açıklamasında Yazıcı, sokaklardan alışveriş merkezlerine, okullardan sosyal medyaya kadar birçok alanda çocukların ve gençlerin korku figürleri, maskeler ve pagan ritüelleriyle karşı karşıya bırakıldığını belirterek, toplumu bu kültürel yozlaşmaya karşı duyarlı olmaya çağırdı.
Yazıcı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Biz çocuklarına duayı öğreten, gençlerini fedakârlıkla yoğuran, millet olmayı tevhid inancıyla anlamlandıran bir ecdadın torunlarıyız. Bizim ruhumuz cadı maskeleriyle değil, ezan sesiyle, tekbirle, şehadetle ve dua ile büyüdü.
Bu topraklarda korku kuklaları dolaşmadı; yiğitler yürüdü. Büyücülük değil, irfan, hikmet ve nizam vardı.”
Turgay Yazıcı, tarih boyunca Türk milletinin kimliğini iman, ahlak ve cesaretle koruduğunu vurgulayarak, “Kültür gitti mi, vatan gider. Alparslan, Fatih, Mustafa Kemal Paşa, Seyit Onbaşı, Fahreddin Paşa – hepsi sadece toprak değil, kimlik savunması yaptı” ifadelerini kullandı.
Yazıcı, bugünün nesillerinin “maskelerle değil imanla” zafere yürüyebileceğini belirterek, “Bizim kahramanlarımız Dede Korkut, Bamsı Beyrek, Deli Dumrul, Battal Gazi ve Köroğlu’dur. Çocuklarımızın ilhamı sahte süper kahramanlar değil, kendi masallarımızın yiğitleridir” dedi.
Gençliğin kimliğini kaybetmesinin, toplumun geleceğini kaybetmek anlamına geldiğini vurgulayan Yazıcı, uyarısını şu sözlerle sürdürdü:
“Bu etkinliklere ‘Ne var canım, çocuklar eğleniyor’ diyerek sessiz kalmak, medeniyet kaybını izlemek demektir.
Bizden sonra gelen nesiller kim olduklarını bilmez hâle gelirse, vatan elimizde olsa bile ruhumuz esir olur.”
Abdülhamid Han Kültür Eğitim Derneği Genel Başkanı Turgay Yazıcı, tüm kesimlere sorumluluk çağrısında bulunarak şunları söyledi:
“Aileler: Evlatlarınıza sahip çıkın.
Okullar: Milli eğitim sadece ders değil, kimliktir.
STK’lar ve Vakıflar: Bu mesele sizin de görevinizdir.
Yerel Yönetimler: Salonda eğlence değil, kültürde diriliş organize edin.
Medya: Gençliğin ruhuna maske değil, hakikat gösterin.”
Yazıcı, herkesin safını belirlemesi gerektiğini belirterek, “Medeniyetimizi mi savunacağız, yoksa taklitçiliğe mi teslim olacağız?” diye sordu.
Dernek olarak yeni bir öneriyi de kamuoyuyla paylaşan Yazıcı, her yıl Ekim ayının son haftasının “Türk-İslam Medeniyeti ve Kimlik Haftası” olarak ilan edilmesi gerektiğini söyledi.
Bu kapsamda düzenlenecek etkinlikleri şöyle sıraladı:
Dede Korkut okumaları
Ahlak ve edep konferansları
Mehter yürüyüşleri
Tarih ve ecdat belgeselleri
Türk-İslam sanat atölyeleri
Gençlik söyleşileri
Yazıcı, “Bu projeye öncülük etmeye hazırız. Bu millet kendi kökleriyle yükselir, kendi hikayesini kendi kahramanlarıyla yazar” dedi.
Basın açıklamasını “Biz buradayız, nöbetteyiz, kimliğimizi savunuyoruz” diyerek sonlandıran Turgay Yazıcı, şu sözlerle mesajını tamamladı:
“Türk’e cadı yakışmaz.
Türk’e teslimiyet yakışmaz.
Türk’e iman, adalet ve şeref yakışır.
Varlığımız, geçmişimizin emaneti; geleceğin ümidi olan evlatlarımız içindir.”