Bursa’da her geçen gün büyüyen trafik sorunu, artık sadece ulaşım sıkıntısı olmaktan çıkıp yaşam kalitesi ve kent verimliliği meselesine dönüşmüş durumda. Bu konuda önemli bir çıkış, mühendislik eğitiminin üzerine Yalın Sistem Yöneticiliği alanında uzmanlaşan Okan Dinç’ten geldi.
Doğup büyüdüğü Bursa’nın trafik çilesine bilimsel bakışla yaklaşan Okan Dinç, “Bursa’nın trafik sorunu sadece arabaların hareket etmesiyle ilgili değil; insanların zamanını, sağlığını, iş verimliliğini ve şehir yaşantısını doğrudan etkileyen bir yaşam kalitesi problemidir” tespitinde bulundu.
Çözüm: Bilimsel ve Modellenmiş Ulaşım Yönetimi
Dinç, çözüm önerisini yalın ve net cümlelerle ortaya koyuyor:
“Trafik akışı bilimsel yöntemlerle modellenebilir. Bu modellemelerle yapılacak her düzenlemenin etkisi önceden görülebilir ve sürdürülebilir çözümler üretilebilir.”
Bu yaklaşım, anlık düzenlemelerle değil, uzun vadeli ve veriye dayalı planlamayla Bursa trafiğinin yönetilebileceğini savunuyor. Okan Dinç’e göre, trafik yönetimi sadece sinyalizasyon ayarları ya da yol genişletme projeleriyle sınırlı kalmamalı. Araç yoğunluğu, toplu taşıma verimliliği, yaya hareketliliği ve trafik alışkanlıkları gibi değişkenlerin bir arada analiz edildiği sistematik çözümler hayata geçirilmeli.
Yetkililere ve Akademik Dünyaya Çağrı
Okan Dinç’in bu çıkışı, hem yerel yöneticilere hem de akademik çevrelere bir çağrı niteliği taşıyor. Dinç, Bursa gibi gelişen ve büyüyen şehirlerde trafik sorununun “göz kararı” değil, “bilimsel analiz ve mühendislik planlaması” ile ele alınması gerektiğinin altını çiziyor.
Sonuç: Bursa’nın Geleceği İçin Akıllı Ulaşım Sistemleri Şart
Günlük hayatı felç eden trafik sıkışıklıkları, iş gücü kaybı, çevre kirliliği ve bireysel stres gibi birçok olumsuzluğu beraberinde getiriyor. Okan Dinç, “Bu sorun artık ertelenemez. Bursa’nın geleceği için bilimsel, sürdürülebilir ve insan merkezli ulaşım politikalarına geçilmeli” diyerek net bir duruş sergiliyor.
Trafiğin sadece bir ulaşım meselesi değil, aynı zamanda yaşam kalitesi sorunu olduğunun altını çizen bu çağrı, Bursa’nın kent yönetimi açısından yeni bir bakış açısına zemin hazırlayacak nitelikte.