DEM Parti, iktidarın “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırdığı süreç kapsamında PKK’nın fesih açıklaması ve silah bırakma töreninin ardından kurulan TBMM “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun 3’ncü toplantısına ilişkin yazılı açıklama …
DEM Parti, iktidarın “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırdığı süreç kapsamında PKK’nın fesih açıklaması ve silah bırakma töreninin ardından kurulan TBMM “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun 3’ncü toplantısına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, komisyonun üçüncü toplantısında işlev, amaç ve işleyişe dair kapsamlı görüşlerin ifade edildiği belirtilerek, Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümü için demokratik bir zemin oluşturmanın Meclis’in tarihsel sorumluluğu olduğu vurgulanarak, “Komisyon tüm toplumsal kesimlerin hassasiyetlerini gözeten bir bakış açısıyla çalışmalarını sürdürmektedir. Komisyona üye veren partiler, toplumun rızasını oluşturmakta tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıyadır” ifadelerine yer verildi.
Önümüzdeki hafta Salı ve Çarşamba günleri, partilerin ortaklaşmasıyla belirlenen isim ve kurum havuzu çerçevesinde dinlemeler yapılacağı, bu kapsamda çatışmalı süreç boyunca yaşamını kaybeden, mağdur olan ve süreçten olumsuz etkilenen tüm kesimlerin komisyonda dinleneceği bildirildi. Hukuki ve akademik çevrelerin de görüşlerinin alınacağı kaydedildi.
Açıklamada, bu dinlemelerin ardından demokratik entegrasyonu kapsayan yasal düzenleme çalışmalarına başlanacağı ifade edilerek, “Demokratik siyasetin ve toplumsal barışın gücü ancak bu yolla sağlanabilecektir” denildi. Yerel ve bölgesel zeminde kardeşliği eşitlik temelinde güçlendirmenin ve ortak geleceği birlikte kurmanın sorumluluk olduğu vurgulandı.
“DİKKATLİ VE HASSAS DAVRANILMASI ŞARTTIR”
Açıklamanın tamamı bu şekilde:
Meclis’te kurulan ‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ üçüncü toplantısını dün tamamladı. Bu toplantıda komisyonun işlevine, amacına ve işleyişine yönelik görüşler kapsamlı olarak ifade edildi. Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümü için demokratik bir zeminin geliştirilmesi ve bu zeminin olgunlaştırılması, Meclis’in üzerine düşen tarihsel rolü gerçekleştirmesi ve zamanı her anlamda iyi değerlendirmesi gereken bu komisyonun çalışmalarına bağlıdır.
Bütün tartışmalardan ve değerlendirmelerden hareketle diyebiliriz ki komisyon tüm toplumsal kesimlerin hassasiyetlerini gözeten bir bakış açısıyla çalışmalarını sürdürmektedir. Komisyona üye veren partilerin, toplumun rızasını oluşturmakta tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıya olduğunu özellikle vurgulamak isteriz. Toplumsal barışın sağlanması, atılacak adımların kapsayıcı olmasına ve sürecin ihtiyaçlarını gören bir yerden yapılmasına bağlıdır. ‘Sen-ben’ kısırlığına düşülmeden, adımların atılmasında dikkatli ve hassas davranılması şarttır. Önümüzdeki hafta Salı ve Çarşamba günleri, komisyona üye veren partilerin ortaklaşmasıyla oluşturulacak isim ve kurum havuzu kapsamında dinlemeler olacaktır. Çatışmalı süreç boyunca yaşamını kaybeden, mağdur olan ve süreçten olumsuz etkilenen tüm kesimler komisyonda dinlenecektir. Aynı zamanda çatışmalı süreçlerin çözümünde oluşturulacak hukuki ve siyasal zemin hakkında uzmanlığı olan hukuki ve akademik çevrelerin de görüş ve önerilerinin alınması, komisyon çalışmalarını kolaylaştıracak bir adım olacaktır.
“ORTAK GELECEĞİ ORTAKLAŞARAK KURMAK SORUMLULUĞU HEPİMİZİNDİR”
Bu dinlemelerin ardından komisyon, süreç kapsamında yapılması gereken ve demokratik entegrasyonu da kapsayan yasal düzenlemelere dair çalışmalarını yürütecektir. Demokratikleşmeyi hedefleyen ve sürecin ihtiyacı olan yasal düzenlemelere dair önerilerin ele alınması ve kapsamlı bir tartışmayla sonuçlandırılması büyük önem taşımaktadır. Demokratik siyasetin ve toplumsal barışın gücü ancak bu yolla sağlanabilecektir. Hem yerel hem de bölgesel zeminde kardeşliği eşitlik temelinde yeniden güçlendirmek, kardeşlik hukukunu tesis etmek, ortak geleceği ortaklaşarak kurmak sorumluluğu hepimizindir. Bu kapsamda gerek partimizin gerekse komisyona dahil olan diğer partilerin gerekli kapsayıcılığı, özeni ve sürecin gerektirdiği cesareti göstereceğine olan inancımızı koruyoruz.”