İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin açık bir mektup yazdı. Dervişoğlu mektubu sosyal medya hesabından paylaşırken, “Şu ya da bu sebeple, bu tehlikeli ve yanlış yola girmek mecburiyetinde bırakıldıysanız eğer, şahıs olarak değil belki ama devletin başı olarak çıkış aradığınızda, biz yine sorumluluğumuzun ve görevimizin başında olacağız” ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu açık mektubunda, “Türkiye’nin başındaki terör belasını ortadan kaldırma vaadiyle idarenizde yürütülen “Terörsüz Türkiye” etiketli süreçte, terör örgütünün elebaşından Kandil’e, Barzan ağalarından terörün siyasi sözcülerine kadar, geniş bir kesimle kapalı kapılar ardında görüşmeler yürüttükten sonra, Mukaddesimiz Şehit Aileleri ve Gazilerimizin de aklınıza gelmiş olmasını, gecikmiş de olsa olumlu buluyorum” ifadelerini kullanırken şunları söyledi:
“MÜZAKERE EDİYOR, UMUT HAKKI TALEPLERİNİ MUHATAP ALIYORSUNUZ”
“Ancak, hiç olmazsa kahramanlarımızın emanetlerine seslenirken hakikatli olsaydınız.
Belirttiğiniz gibi;
Semalarımızda Ezan-ı Muhammed’i yankılanıyor, Al Bayrak dalgalanıyorsa, bunu o kahramanlarımıza borçluyuz.
Ödenemez bu borcun gereklerinden biri de vatanımıza göz diken katillerle asla muhatap olmamak, taleplerini elimizin tersiyle itmek, hak ettikleri şekilde muamele etmektir.
‘’Şehit ve Gazilerimizin emanetine sahip çıktık.’’ diyorsunuz ama onların katilleriyle müzakereye izin veriyorsunuz.
Müzakere ediyor, Cumhuriyetimizin tapu senedini hedef almalarına sessiz kalıyor, komisyon önerilerini ve umut hakkı taleplerini muhatap alıp, istedikleri her adımı atıyorsunuz.
Aziz şehitlerimizden yana olduğunuzu söylerken, katillerinin de taleplerine rıza gösteriyor hissiyatı yaratıyorsunuz.
“EVLADINI YİTİRMİŞ AİLELERE SESLENİRKEN EKONOMİK KAYIPLARDAN BAHSETMEK NEDİR?”
Sayın Cumhurbaşkanı;
O sebeple siz Türkiye’yi terörden kurtarmıyor, teröristlerin istek ve emellerinin surda gedik açmasına göz yumuyorsunuz.
Göreve geldiğinizde terör neredeyse sıfır noktasındaydı.
Kolunu kıpırdatacak hali kalmamıştı.
Devr-i iktidarınızdaki yanlış politikalar ve süreçlerle toparlandı, güçlendi.
Ve Sayın Cumhurbaşkanı;
Bu vatana evlat vermiş insanlara mektup yazarken bile ekonomik kayıptan bahsedip, yeni yaralar açıyorsunuz.
Mektubunuzun medyaya geçilen ilk örneğindeki,
“Trilyonlarca dolar kaynağımızdan sarf-ı nazar ettik” ifadesi nasıl sözdür Sayın Cumhurbaşkanı?
Evladını yitirmiş ailelere seslenirken, ekonomik kayıplardan bahsetmek de nedir?
“BALÇIKLA GÜNEŞİ SIVAMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ”
Hele de fırsattan istifade, sebep olduğunuz ekonomik felaketi aklamaya çalışmak, “Bu sürecin sonunda bolluk gelecek” türünden gizli mesaj vermek, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na uygun düşüyor mu?
Siz, bu uğurda, ordusunun, güvenlik güçlerinin ihtiyacı için harcanan paraya milletimizden tek bir itiraz işittiniz mi?
Türk devleti ve Türk Milleti, trilyonlarca dolardan sarf-ı nazar etmedi, vatanımızın bütünlüğü için ne gerekiyorsa onu yaptı.
Belli ki, mektubun ilk halindeki bu büyük hatayı görüp gerekli düzeltmeyi yaptırmışsınız.
Ancak maiyetinizdekiler ve ekranlarda sözcünüz gibi hareket edenler, hâlâ bu uygunsuz vurguyu yaparak, kahramanlarımızın ailelerinin yüreklerinde yeni yaralar açmaya devam ediyor.
Bu konu, dürüstlüğün şart olduğu bir konudur.
Süreçle ilgili memur tayin ettikleriniz, pazarlık yaptı, müzakere etti, tavizler verdi.
Tüm bunları, süreci birlikte yürüttüğünüz terör örgütünün elebaşları ve siyasi temsilcileri her gün orta yere saçıyor.
Siz ise balçıkla güneşi sıvamaya çalışıyorsunuz.
Saklanamayan hakikat budur.
“YANLIŞ YOLA GİRME MECBURİYETİNDE BIRAKILDIYSANIZ…”
Evet Sayın Cumhurbaşkanı;
Girdiğiniz bu yanlış yolda, Allah yar ve yardımcımız olsun.
Biz, Büyük Türk Milleti adına takipteyiz.
Milletimizin de gördüğü hakikatin sözcüsü olacağız.
Şu ya da bu sebeple, bu tehlikeli ve yanlış yola girmek mecburiyetinde bırakıldıysanız eğer, şahıs olarak değil belki ama devletin başı olarak çıkış aradığınızda, biz yine sorumluluğumuzun ve görevimizin başında olacağız.
Cumhurbaşkanlığı Makamı’na saygılarımla.”