“Düş Bahçesinin Kış Gölgeleri”

Necmi Gürsakal’dan Yürek Sızlatan Bir Anlatı | Ekrem Hayri Peker’in Yorumu… Araştırmacı mühendis-yazar Ekrem Hayri Peker, Prof. Dr. Necmi Gürsakal’ın anı kitabı Düş Bahçesinin Kış Gölgeleri üzerine çarpıcı bir değerlendirme kaleme aldı. Gürsakal’ın 2021’de Dora Yayınları’ndan çıkan bu içten anlatısı, yazarın çocukluğundan itibaren yaşadığı aile dramını, müzikle yeniden inşa edilen bir hayatı ve bellekte iz bırakan travmaları ustalıkla işliyor.

Peker, kitabı okuduktan sonra “sarsıldım, ben böyle yazamam” diyerek Gürsakal’ın edebi gücüne hayran kaldığını ifade ediyor. Kitapta, Gürsakal’ın Bursa Sırameşeler’deki çocukluk yılları, terzilik yapan babasının Hollanda’ya gidişiyle başlayan parçalanmışlık, müzikle kurulan yeni bir hayat, akademik başarı ve nihayetinde yaşlılıkla gelen Alzheimer dönemi etkileyici bir dille anlatılıyor.

Kitabın en dokunaklı yönlerinden biri, hem annenin hem babanın hayat boyu süren çatışmalı ama kopamayan ilişkisi. Gürsakal’ın “Benzer hikâyeler benzer ailelerde yaşanır” ifadesi, kitabın duygusal zeminini özetliyor. Kitabın adı da tam bu hissi yansıtıyor: “Hangimizin düş bahçesine kışın gölgesi düşmedi ki?”

Gürsakal’ın sade, samimi ve güçlü anlatımı; matematik, müzik ve yaşam arasındaki bağları da hissettiren çok katmanlı bir portre sunuyor.

Kaynak:
Ekrem Hayri Peker’in yorumu
Kitap: Düş Bahçesinin Kış Gölgeleri, Necmi Gürsakal – Dora Yayıncılık, 2021

DÜŞ BAHÇESİNİN KIŞ GÖLGELERİ

Necmi Gürsakal hocamın bu kitabını okuyunca çarpıldım. Sarsıldım. Ben böyle yazamam dedim.

Evet, yazamam. Gürsakal, bu kitabında ailesini ve çocukluğunu anlatıyor. Sıramelşeler’in tozlu yolları, bahçeli evleri… Erkek Lisesi’ne kaydolup bitirmesi…

Terzilik yapan, yakışıklı, mesleğinde becerikli ama biraz tembel olan babasının iş yerini kapatıp terzilik yapan bir arkadaşının çağrısıyla Hollanda’ya gitmesi, onları terk etmesi ve ODTÜ terk etmek zorunda kalışının yarattığı travmayı anlatıyor. Bu süreçte onların tek desteği dayısı olmuş. Babasının akrabaları uzak durmuşlar

Babasız, okulsuz ve parasız kalma.

Bu üçgenden çıkış yolu müziğe olan yeteneği olmuş. Matematik ve notalar arasındaki korelasyon onu kurtarmış.

ODTÜ’de okuyan Bursalı arkadaşlarının kurduğu orkestraya katılması onun kurtuluşu olmuş. Bursa, Ankara ve Elazığ’da birçok kulüp ve pavyonda çalmışlar.

Daha sonra Bursa İTİA’ya giriş, oradan da akademisyenliğe oradan da VERİ profesörlüğüne uzanan bir yol.

Anne ve babasının birbirleriyle ne ayrı ne barışık yaşayamamaları da Gürsakal’ın çekisi olmuş. Bu çelişkiyi kafasına oturtamamış. Oysa şarkısı da vardı, BİZ AYRILAMAYIZ.

Babası, bir sürpriz daha yapar. Bu sefer Hollandalı eşini bırakır. Annesini ve kardeşlerini alıp Hollanda’ya götürür. Oradaki eşinden bir kızı olmuş. Travma yaşayanlar ikiye çıkmış.

Babası ve annesi daha sonra Türkiye dönerler. Bursa Sırameşeler’deki evlerinde bir ayrılık bir barışmayla yaşarlar. Sonrasında alzehimer olurlar… Sonuç olarak annesi, kocasını kimseye kaptırmamıştır.

Hikâye beni sarstı. Kısmen yaşamıştım. Gürsakal bu yüzden ‘’Benzer hikayeler benzer ailelerde yaşanır’’ diye yazmıştı.

Kitabın adı konuyu tam olarak anlatıyor. Hangimizin düş bahçesine kışın gölgesi düşmediki.

Necmi Gürsakal, kolay, anlaşılır ve çok akıcı biçimde yazıyor.  Edebi dili sizi alıp götürüyor.

Kitap Dora Yayınlarından 2021 yılında çıkmış.

Ekrem Hayri Peker