Özer için tahliye başvurusu, mahkemenin iddianame için yürüttüğü inceleme süreci devam ederken yapıldı. Dilekçede, Ahmet Özer’in tutukluluğuna neden olan suçlamaların faraziyelere dayandığı, dosyada yer alan bilirkişi raporları ve tanık beyanlarının …
Özer için tahliye başvurusu, mahkemenin iddianame için yürüttüğü inceleme süreci devam ederken yapıldı. Dilekçede, Ahmet Özer’in tutukluluğuna neden olan suçlamaların faraziyelere dayandığı, dosyada yer alan bilirkişi raporları ve tanık beyanlarının ise müvekkil lehine olduğuna dikkat çekildi.
“DELİL YOK, YALNIZCA VARSAYIM VAR”
Avukat Hüseyin Ersöz, Özer için verdiği tahliye dilekçesinde özellikle Emekli Sayıştay Uzman Denetçisi İbrahim Süren ve Emekli İçişleri Bakanlığı Başkontrolörü Gazi Sert imzalı 13 Ocak 2025 tarihli bilirkişi raporuna dikkat çekti.
Söz konusu raporda, Özer’in belediye başkanı sıfatıyla ihalelere ilişkin herhangi bir teklif, onay ya da yönlendirmede bulunmadığı, ihalelerde imzasının dahi yer almadığı açıkça belirtiliyor.
Ersöz, iddianamede Özer’e yöneltilen suçlamaların yalnızca “belediye başkanının da haberi vardır” varsayımına dayandığını belirterek, “Bu suçlama, herhangi bir delile değil tamamen faraziyeye dayanmaktadır” ifadelerini kullandı.
“TUTUKLULUK ARTIK ÖLÇÜSÜZ HALE GELDİ
Dilekçede, Özer’in yaklaşık 9 aydır tutuklu olduğuna dikkat çekilerek, atılı suçun alt sınırının 3 yıl olduğu hatırlatıldı. Türk Ceza Kanunu’nun 235’inci maddesinde düzenlenen “ihaleye fesat karıştırma” suçunun basit halinde öngörülen cezanın üç yıldan başladığı vurgulandı.
Ersöz, mevcut tutukluluk süresinin olası bir mahkûmiyet halinde kapalı cezaevinde geçirilecek süreden fazla hale geldiğini belirterek, “Bu durum, artık tutuklamanın ölçüsüz olduğunu göstermektedir” dedi.

“KENT UZLAŞISI DAVASI” KARARI EMSAL GÖSTERİLDİ
Avukat Ersöz, ayrıca Ahmet Özer’in bir başka dosya olan ve kamuoyunda “Kent Uzlaşısı Davası” olarak bilinen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi yargılamasında 14 Temmuz 2025 tarihinde tahliye edildiğini hatırlattı. Mahkemenin o dosyada tahliye gerekçesi olarak; delil karartma şüphesinin bulunmaması, sabit ikametgâh sahibi olunması, tutuklamanın geçici bir tedbir olması ve adli kontrolün yeterli olacağına hükmettiğini belirtti.
“Bu gerekçelerin tamamı Ahmet Özer’in mevcut davası açısından da geçerlidir. Tutukluluk tedbiri artık özgürlük hakkına orantısız bir müdahale haline gelmiştir” denilen dilekçede, mahkemeden tahliye kararı verilmesi talep edildi.
DEĞERLENDİRME SÜRECİ DEVAM EDİYOR
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, iddianamenin değerlendirilmesi sürüyor. Henüz delil klasörlerinin tamamı mahkemeye gönderilmedi ve savcılıkta tarama işlemleri devam ediyor. Mahkemenin, dosyanın kendisine ulaşmasından itibaren 15 gün içinde iddianameyi kabul veya iade etmesi gerekiyor.
İddianamenin kabul edilmesi halinde duruşma günü belirlenecek ve mahkeme, tutukluluk durumuna ilişkin nihai kararı da tensip zaptı ile açıklayacak.