RUBACI’DAN ‘TAŞIN KALBİ’ SERGİSİ

Sanatçı ve Yazar Gonca Rubacı’nın Bursaspor efsanelerinden babası merhum İrfan Rubacı anısına gerçekleştirdiği ‘Taşın Kalbi’ isimli sergi 17 Mayıs Cumartesi günü saat 14.00’te İnegöl Kent müzesi Serdar Rubacı Sergi Salonunda açılıyor. 31 Mayıs akşamına kadar açık kalacak olan sergide, 100’ü aşkın eser yer alacak.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 102’nci yılına özel “100+2” Süreli Müze Sergileri Projesi” kapsamında ‘Taşın Kalbi’  ile sanatseverlerle buluşacak olan Gonca Rubacı, 15 yıllık çalışma ve emek sonrasında meydana gelen eserleri İnegöl’de sergilemenin heyecanını yaşadığını söyledi. Kültür Bakanlığının Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşunun 102. Yılına özel olarak planladığı 100 artı 2 Süreli Müze Sergileri Projesi kapsamına alınmanın da kendisini gururlandırdığını dile getiren Gonca Rubacı, şimdiden sanatseverleri sergiye beklediğini kaydetti.

Sanatçı ve Yazar Gonca Rubacı; “Canım babam İrfan Rubacı’nın eserlerinin de yer alacağı Taşın Kalbi sergimizi Cumhuriyet’in kızı, Atatürk’ün kızı olarak köklerimin yaşadığı, babamın doğup büyüdüğü İnegöl’de ve “Türkiye’nin İlk İlçe Kent Müzesi” olma özelliği taşıyan İnegöl Kent Müzesi’nde açmaktan büyük heyecan ve de mutluluk duymaktayım. Bu sergi ile aynı zamanda da bir hayalimi de gerçekleştirmiş bulunmaktayım.  Rahmetli babam İrfan Rubacı’nın ve İnegöl Kent Müzesi’nin kuruluşunda emeği geçen Rahmetli Serdar Rubacı ağabeyimin anısına şükran ve minnet duyarak İnegöl Belediye’mize ve İnegöl Kent Müzesi’ne teşekkür eder, İnegöllü hemşerilerimizle ve tüm sanatseverlerle sergimizde birlikte olmayı dilerim” dedi.

Sergide gösterime girecek eserler konusunda da bilgi veren Gonca Rubacı; “Taşın Kalbi sergisinde yaklaşık 15 yılda meydana gelen 100’ü aşkın eser yer almaktadır. Her bir tablo ve obje (kumaş, çömlek, ahşap) doğal taş ve camlar tek tek elle yapıştırılarak oluşturulmuştur. Sergide ünlü ressamların tabloları olduğu gibi çizgi film kahramanlarının tabloları da bulunmaktadır.  Çalışmalarımda ev, martı, kaftan, yel değirmeni, kaplumbağa, denizyıldızı, testi gibi objeler yer almaktadır. Zaten ruhu olan ürünler taşlarla yeni ruhta eserlere dönüşmektedir. Ayrıca her bir tablonun, objenin birer hikâyesi de bulunmaktadır. Hikâyeler, yazar, şair ve düşünürlere ait sözlerden ve de kendi yazdığım kısa hikâye ve sözlerden oluşmaktadır. Bunlar yazılı bir şekilde sergide eserlerle birlikte yer almaktadır. Babam ile Taş işleme yolculuğumuzu anlattığımız bir de sözümüzü de paylaşmak isterim; “Taşı dillendiren biz miyiz yoksa bizi dillendiren taşlar mı çözemedik ama birbirimize çok yakıştırıyorlar” diye konuştu.