Türkiye’nin tekstil kalbi olarak bilinen Bursa’da üretim neredeyse durma noktasına geldi. CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Vişne Caddesi’nde sanayicilerle bir araya gelerek sektörün çöküşünü yerinde inceledi. Üretim kapasitesinin yüzde 30’un altına indiğini belirten Öztürk, “Türkiye’de tekstil adeta bitme noktasına geldi” dedi.
Bir zamanlar Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan tekstil, özellikle Bursa’da derin bir kriz yaşıyor. Bebe ve çocuk giyiminde ihracat üssü olarak bilinen Vişne Caddesi, bugün kiralık ve satılık tabelalarıyla dolu. Üreticiler, “Üretim kalitemizden ödün vermedik ama artık maliyetlerle yarışamıyoruz” diyerek durumun vahametini gözler önüne seriyor.
CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, geçtiğimiz hafta Vişne Caddesi’nde sanayicilerle yaptığı saha ziyaretinin ardından yaşanan ekonomik daralmayı TBMM gündemine taşıdı.
Öztürk, “Bursa, Türk tekstilinin en marka kentidir. Vişne Caddesi ve Yıldırım bölgesi yıllarca ‘Türk malı kalitesiyle’ dünyaya açıldı. Ancak bugün üretim kapasitesi yüzde 30’un altına inmiş durumda. Türkiye’de tekstil adeta bitme noktasına geldi.” ifadelerini kullandı.
Sektörün birkaç yıl içinde geldiği noktayı “dramatik bir dönüşüm” olarak nitelendiren Öztürk, geçmişte bölgedeki ticari hareketliliği şu sözlerle hatırlattı:
“Beş yıl önce bu caddede bir yer boşalacaksa, bir yıl önceden kontrat yapılır, peşin ödenirdi. Bugün aynı cadde boyunca satılık ve kiralık tabelaları görmek mümkün. Bu manzara, tekstil sektörünün çöküşünün en somut göstergesidir.”
Hasan Öztürk, tekstil üreticisinin nefes alamaz hale gelmesinin arkasındaki temel ekonomik nedenleri şöyle sıraladı:
Düşük kur, yüksek faiz politikaları
Artan lojistik ve enerji maliyetleri
Gümrük vergilerinin yükü
Markalaşma desteğinin yetersizliği
Üreticiler, maliyet baskısı nedeniyle uluslararası pazarlarda rekabet avantajını kaybettiklerini ve ihracatın her geçen gün düştüğünü vurguluyor.
Bebe ve çocuk giyiminde Türkiye’nin gururu olan pek çok firmanın kapanma noktasına geldiğini belirten Öztürk, bu krizin yalnızca sanayiyi değil, ülkenin istihdam yapısını da tehdit ettiğine dikkat çekti:
“Üç dört yıl önce nitelikli personel bulmakta zorlanıyorduk. Şimdi ise işletmeler çalışanını, markasını ve onurunu korumak için direniyor. Tekstil sadece bir sanayi kolu değil, Türkiye’nin üretim hafızasıdır. Bu sessiz çöküş, ülkenin üretim gücünün zayıflaması anlamına geliyor.”
Öztürk, hükümete çağrıda bulunarak tekstil sektörüne yönelik acil destek paketlerinin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi:
“Bursa’da tekstil biterse, Türkiye’nin üretim hafızası silinir. Vişne Caddesi’nin sessiz çöküşüne seyirci kalamayız. Üreticinin, ihracatçının, emekçinin sesine kulak verilmelidir.”
Bursa’daki tekstil krizi, Türkiye ekonomisinin üretim ve ihracat odaklı yapısındaki kırılganlıkları bir kez daha gözler önüne seriyor. Uzmanlar, sektörün yeniden ayağa kalkması için kur politikası, finansmana erişim ve ihracat teşviklerinde yapısal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
