Vücudun çökmeye başladığı yaş bilimsel olarak açıklandı

Araştırmacılar, yaşlandıkça vücutta hastalıklarla ilişkilendirilen protein seviyelerinde dikkat çekici bir artış gözlemledi. Bu proteinler kalp hastalıkları, karaciğer tümörleri ve doku sertleşmesi gibi ciddi sağlık sorunlarıyla ilişkilendiriliyor. En erken değişim işaretleri, hormon salgılamakla görevli böbrek üstü bezinde 30 yaş civarında görüldü.

Ancak yaşlanma sürecinin bedende gerçekten hissedilir hale gelmesi, protein düzeylerinin pek çok organda ani şekilde yükselmeye başladığı 45-55 yaş aralığında oluyor. Araştırmaya göre, bu süreçte en büyük darbeyi kalbin ana atardamarı olan aort alıyor. Bu damar, oksijen açısından zengin kanı tüm vücuda pompalamakla görevli.

Bilim insanları, bu bozulmanın arkasındaki temel nedenin GAS6 adı verilen bir protein olabileceğini düşünüyor. Hücre büyümesi ve göçüyle ilişkili bu protein, yaşlanma sürecini tetikleyici rol oynayabilir.

Öte yandan araştırmacılar, bulguların yaşa bağlı hastalıklarla mücadelede önemli ipuçları sunabileceğini vurguluyor. Bu bilgiler, yaşlıların sağlığını korumaya yönelik daha hedefli müdahalelerin geliştirilmesine olanak sağlayabilir.

Ayrı bir çalışmada, kandaki bazı protein dizilerinin ölçülmesiyle vücuttaki organların farklı hızlarda yaşlanabileceği gösterildi. Aynı kişideki organlar bile farklı yaş gösterebiliyor. Bu da yaşlanmanın tek tip bir süreç olmadığını ortaya koyuyor.

Yaşı genç kalan beyinlerin bilişsel gerilemeyi yavaşlattığı, hatta bazı yaşam tarzı değişikliklerinin bu süreci olumlu etkileyebileceği belirtiliyor. Örneğin düzenli egzersiz, protein açısından zengin beslenme ve zihni aktif tutma öneriliyor.

Aksine, sigara, alkol, işlenmiş et tüketimi, yetersiz uyku ve sosyoekonomik yoksunluk gibi faktörler organ yaşlanmasını hızlandırabiliyor. Hatta bu ay içinde yayımlanan bir makalede, evde yapılabilecek basit denge, güç ve esneklik testleriyle kişinin yaşlanma sürecinin anlaşılabileceği paylaşıldı.