Z kuşağının yeni korkusu

COVID-19 salgınının ekonomik etkileri, gençler arasında çok daha önce yaygın olmamakla birlikte hızla yayılan yeni bir kaygıya zemin hazırladı: Peniafobi, yani yoksulluk korkusu.

Z kuşağının yeni korkusu
Yayınlama: 03.05.2025
A+
A-

Z kuşağı arasında yeni bir korku yayılıyor. Bu fobi; para harcamaktan çekinme, gelecekte hayatta başarılı olamama endişesi ve nesnel dayanağı olmayan “evsizlik” imajlarının akla gelmesiyle kendini gösteriyor.

Uzmanlar, peniafobinin genellikle ergenlik döneminde, ailelerin başarı odaklı baskısının hissedildiği ortaokul ya da lise yıllarında ortaya çıktığını belirtiyor. Psikolog Amélie Boukhobza’ya göre, “Tekrarlanan ekonomik krizler, artan iş güvencesizliği ve yükselen kiralar; salgın sonrası dönemde bu kaygının günlük yaşama yerleşmesine neden oldu.”

Dijital ortamlardaki lüks ve gösterişli yaşam tarzları, gençlerin ‘yetersiz’ hissetme eğilimini güçlendiriyor. Boukhobza, “Artık yalnızca sahip olmak yetmiyor; bunu sergilemek de şart. Küçük bir kısıtlama bile hızla bir yetersizlik veya utanç unsuruna dönüşüyor” diyor.

Sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor

Peniafobi, anekdot düzeyinde kalmayıp somut sağlık sorunlarına da yol açıyor. Uzun süreli ruminasyon (takıntılı düşünce), uyku bozukluklarına, migren ataklarına, hatta anoreksiya gibi yeme bozukluklarına neden olabiliyor. Daha ağır vakalarda ise intihar düşünceleri gündeme geliyor. Kimi gençlerse aşırı kontrol ve verimlilik döngüsüne hapsoluyor; kimileri ise geleceğe bakmayı tamamen reddedip, çabanın sonuçsuz kalacağına inanıyor.

Paranın bitme kaygısının ötesinde, temelinde ‘düşme’ ya da ‘geride kalma’ korkusu yatıyor. Başarı, performans ve birikim odaklı toplumda “birikimin azalmasıyla birlikte genişleyen uçurumu görmekten duyulan korku” ön planda. Bir diğer boyutu ise görünmez olma, yargılanma ve başkalarının gözünde değersiz kalma endişesi.

Uzmanlar, bu kaygıyı yatıştırmak için sürekli kıyaslamaktan uzak durmayı ve sahip olduklarıyla yetinmeyi öğrenmeyi öneriyor. “Kalp uyumu, bilinçli nefes alma, meditasyon ve yoga gibi pratikler, kronik stresi düzenlemede etkilidir,” diyen Boukhobza, ailelere de başarıyı abartmayan, destekleyici bir tutum tavsiye ediyor.

Ağır vaka görüldüğünde ise profesyonel destek şart: “Bir psikolog, işlevsiz düşünceleri tanımanıza ve dönüşüme açmanıza yardımcı olarak; geleceğe, başarısızlığa ve öz-değere dair barışçıl bir ilişki kurmanızı sağlar” diyerek, peniafobinin üzerine konuşmanın bile tedavi edici olduğunu vurguluyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.