Tarihsel araştırmaları ve mühendislik bakış açısıyla kaleme aldığı eserleriyle tanınan araştırmacı mühendis-yazar Ekrem Hayri Peker, Türk tarihine ışık tutan yeni kitabıyla okurlarla buluştu. Anlamlı bir tesadüfle, kitabının satışı Büyük Taarruz’un başladığı gün gerçekleşti.
Peker, kitabını yalnızca bir tarih çalışması olarak değil, aynı zamanda kendi ailesinin kahramanlık öykülerine de adanmış bir eser olarak sunuyor. Kitap, şehitlik ve gazilik mertebesine ulaşmış aile büyüklerine ithaf edildi:
Halil Şevki: Çanakkale’de şehit düştü, babasına adını bıraktı.
Halil İbrahim: Çanakkale’de gazi oldu.
Osman: Sarıkamış’ta şehit düştü, adını büyük amcaya bıraktı.
Ahmet Çavuş (Peker): Doğu cephesinde Ruslara ve Ermenilere karşı çarpıştı; Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu’yla Bakü’nün kurtuluşunda görev aldı; ardından Bolşeviklerle, Ermenilerle ve Gürcülerle savaştı; Büyük Taarruz’da Afyon-Bolvadin cephesinde görev yaptı ve İstiklal Madalyası kazandı.
İsa Cankul: Yarbay Özdemir komutasında Musul ve Kerkük’te savaşarak aile tarihine kahramanca bir iz bıraktı.
Peker, bu ithafı “Bu Cumhuriyet kolay kurulmadı.” sözleriyle özetledi.
Yeni kitap, özellikle Teşkilat-ı Mahsusa üzerine yaptığı kapsamlı araştırmalarla dikkat çekiyor. Peker’e göre, teşkilatı en iyi tanımlayan ifade “Yeni Bir Cihan İmparatorluğu Kurma Mücadelesi” başlığıdır.
Osmanlı’nın son döneminde İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin, imparatorluğun mevcut sınırlar içinde yaşamasının mümkün olmadığını görerek genişleme yoluna gitmesinin altını çizen yazar; Libya ve Batı Trakya’daki başarıların bu düşünceye cesaret verdiğini vurguluyor.
Hedef; Kırım, Kafkasya, Ural ve Türkistan’daki Türk topluluklarını, hatta İran ve Gürcistan’ı da kapsayan bir “Türk Konfederasyonu” oluşturmaktı. Ancak bu vizyonun önündeki en büyük engel, Osmanlı’nın müttefiki olan Almanlar oldu.
Peker, özellikle Rusya’nın çöküşünü ve savaş dışı kalmasını, İttihatçıların ve Teşkilat-ı Mahsusa’nın en büyük başarısı olarak nitelendiriyor. Kitapta, dedesi Ahmet Çavuş’un da içinde bulunduğu Kafkas İslam Ordusu’nun Bakü zaferi önemli bir dönüm noktası olarak ele alınıyor. Nuri Paşa’nın, Bakü’nün kurtuluşunun ardından Enver Paşa’ya çektiği ünlü telgraf da kitaba tarihi bir belge niteliğinde yansıyor:
“Buradaki neft (petrol) Osmanlı’nın tüm borçlarını öder.”
Ekrem Hayri Peker’in çalışması, yalnızca belgeler ve arşivlerle sınırlı kalmayıp, kendi ailesinin yaşanmışlıklarını da içererek tarih kitaplarının soğuk yüzünü insani bir dokunuşla buluşturuyor. Kitap, hem bireysel hem de ulusal hafızaya sesleniyor.
Bu haberin ardından okuyucular, Peker’in yeni kitabıyla hem Teşkilat-ı Mahsusa’nın perde arkasını hem de Cumhuriyet’in hangi fedakârlıklarla kurulduğunu daha yakından görebilecekler.