Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden döner, dünya genelinde büyük bir ilgi görürken, bu eşsiz yemeğin kökeni ve markalaşması konusunda çeşitli tartışmalar yaşanıyor. Bu bağlamda, Erkan Cebeci, “Dönerin Mucidi” markasıyla yerli ve milli değerlere sahip çıkma misyonunu üstleniyor.
Erkan Cebeci, dönerin tarihsel kökenlerine ve Türk mutfağındaki yerine dikkat çekerek, bu lezzetin yabancı ülkeler tarafından sahiplenilmesine karşı duruyor. Kendisini “Türk oğlu Türk” olarak tanımlayan Cebeci, dönerin Türk mutfağının önemli bir unsuru olduğunu vurguluyor ve bu değerin korunması gerektiğini belirtiyor.
Dönerin dünya genelindeki popülaritesi artarken, bazı ülkelerin bu lezzeti kendi mutfak kültürlerine dahil etme çabaları dikkat çekiyor. Örneğin, Almanya’da dönerin “ekmek arası” formunun ilk kez Berlin’de sunulduğu iddiaları bulunuyor. Ayrıca, Endonezya’da Hendy Setiono’nun kurduğu “Kebab Turki Baba Rafi” markası, döneri farklı bir isimle ve konseptle sunarak geniş bir coğrafyada yayılmasını sağladı.
Bu gelişmeler karşısında, Erkan Cebeci, “Dönerin Mucidi” markasıyla Türk mutfağının bu önemli lezzetini koruma ve tanıtma amacı güdüyor. Marka, dönerin tarihsel ve kültürel değerlerini ön plana çıkararak, yerli üreticilerle iş birliği yapmayı ve Türkiye genelinde bayilikler vererek dönerin geleneksel formunu sürdürmeyi hedefliyor.
Cebeci, aynı zamanda milli kaleci Varol Ürkmez’in de desteğiyle, Türk mutfağının bu değerli lezzetinin korunması ve tanıtılması için çalışmalarını sürdürüyor. Kendisinin daha önce emlak, kuyumculuk ve reklam sektörlerinde faaliyet gösterdiğini belirten Cebeci, şimdi ise döner sektöründe milli bir marka oluşturma hedefiyle yola çıktığını ifade ediyor.
Dönerin kültürel mirasını koruma ve tanıtma amacı güden “Dönerin Mucidi” markası hakkında daha fazla bilgiye [www.donerinmucidi.com](http://www.donerinmucidi.com) ve [www.donerinmucidi.com.tr](http://www.donerinmucidi.com.tr) adreslerinden ulaşabilirsiniz.
Erkan Cebeci’nin bu girişimi, Türk mutfağının önemli bir parçası olan dönerin, yerli ve milli bir değer olarak korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük bir adım olarak değerlendiriliyor.