Cumhuriyet Halk Partisi Önceki Dönem İl Başkanı Turgut Özkan On Medya’da Konuştu: “NE YAPARLARSA YAPSINLAR İMAMOĞLU HALEN HALKIN GÖNLÜNDE” Cumhuriyet Halk Partisi önceki dönem Bursa İl Başkanı Avukat Turgut Özkan, On Medya ekranlarında yayınlanan On’ da Son Nokta programında gündemi değerlendirdi. Yenilenen ilçe kongrelerinden siyaset gündemine, ekonomiden Ekrem İmamoğlu davasına kadar birçok konuda önemli açıklamalarda […]
Cumhuriyet Halk Partisi Önceki Dönem İl Başkanı Turgut Özkan On Medya’da Konuştu:
“NE YAPARLARSA YAPSINLAR İMAMOĞLU HALEN HALKIN GÖNLÜNDE”
Cumhuriyet Halk Partisi önceki dönem Bursa İl Başkanı Avukat Turgut Özkan, On Medya ekranlarında yayınlanan On’ da Son Nokta programında gündemi değerlendirdi. Yenilenen ilçe kongrelerinden siyaset gündemine, ekonomiden Ekrem İmamoğlu davasına kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulunan Avukat Turgut Özkan, iktidarın yargıyı tamamen siyasallaştırdığını öne sürdü. Silivri’de tutuklu bulunan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu konusunda da görüş bildiren Turgut Özkan, “Ne yaparlarsa yapsınlar Ekrem İmamoğlu halkın gönlünde büyük yer edinmiştir” dedi.
Gazeteci Cemal Kırgız’ın hazırlayıp sunduğu On’ da Son Nokta programının konuğu olan Cumhuriyet Halk Partisi önceki dönem Bursa İl Başkanı Avukat Turgut Özkan, 2024 yerel seçimlerinde Bursa’da da muhteşem bir başarı elde edildiğini vurgulayarak, “Başarı gerçekten yüksekti. Buna bakınca, daha da başarılı olunabilirdi diye üzülüyoruz. Mesela Karacabey, Yenişehir, Orhangazi, Kestel ilçelerinde de zafer elde edebilirdik. Bunu küçümsemek için söylemiyorum, başarı ve hedef adına söylüyorum. Yine de Bursa’da muhteşem bir seçim sonucu elde ettik” dedi.
Başta Osmangazi ve Yıldırım olmak üzere, 7 ilçede yapılan olağanüstü kongre süreçleri konusunda da bilgi veren Turgut Özkan, her birinin kongreye gitme sebebinin ayrı olduğuna dikkat çekti. Osmangazi’de delegelerin mevcut yönetimden memnun olmadığını, Yıldırım’da yönetimin istifaları nedeniyle olağanüstü kongre kararı alındığını anlatan Özkan, diğer ilçelerde de mevcut ilçe başkanlarının aday olmak için istifa etmeleri nedeniyle, göreve yeniden dönebilmeleri adına tüzük gereği kongre yapıldığını açıkladı.
Kendisinin ihraç istemi ile disiplin kuruluna verilmesi konusunda basına ve kamuoyuna yansıyan iddiaları da yanıtlayan Avukat Turgut Özkan, böyle bir kararın olmadığını savundu. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 6 Nisan’da yapılan olağanüstü kurultayını ve kayyum atanması iddialarını da detaylandıran Turgut Özkan, “Kayyum iddialarında söz konusu tanıkların iddialarını destekleyecek maddi kanıtları yoktu. Zaten hukuken Savcı ve Hâkim kayyum atayamaz. Ancak, iktidar yargıyı o kadar siyasallaştırdı ki, bu söylemler kafa karıştırdı. Oysa delegenin iradesini sakatlayacak bir olgu yoktu ve bulamadılar da zaten. Belki kayyum iddialarına neden olan Kongreyi Sayın Kemal Kılıçdaroğlu toplamıştı ama olağanüstü kurultayda zaten aday olmadı. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’de aynı delegelerle kazandı” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik diploma iptali başta olmak üzere, hakkındaki suçlamalar ve cezaevine gönderilmesi süreçlerini de masaya yatıran Avukat Turgut Özkan, Genel Başkan Özgür Özel ve Genel merkezin dayanışma sandıkları kurmasının kamuoyunda olumlu tepki gördüğünü vurguladı. Dayanışmanın giderek büyüdüğüne dikkat çeken Özkan, Ak Parti’nin kalesi olarak bilinen Yozgat ve Konya mitingleri ile son yapılan anketleri de örnek göstererek, CHP’nin partili olmayan geniş kitleler ile de birleşip, bütünleştiğini kaydetti. Yargının siyasallaşmasını, “Hukuk hava gibidir, bozarsanız, kirletirseniz hiç kimse nefes alamaz hale gelir. Bundan herkes etkilenir. Yargının kantarını bozarsan, o kantar gün gelir bozanları da tartar hale gelir. Bunu Fetö operasyonları ve sonrasında yakın tarihimizde gördük. Ekrem İmamoğlu’na yönelik iddialar da maddi delillerle ispatlanamadı. Kamuoyu şunu biliyor, Hükümet ve Devlet bütün imkânlarını kullanarak, bir tuşla mesela, zaten bütün bilgilere ulaşabiliyor. Diploma iptali de böyle. Rakibini minder dışına atmak, onu elemek için yapılmış bir hamle. Önce tutukla, sonra delil üret diye bir şey olamaz. Sayın Cumhurbaşkanı da akbil davası gibi birçok konuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanı iken yargılandı. Ama tutuksuz yargılandı. Hukuka masumiyet karinesi yerleşmelidir. Aynı anda üç partinin genel başkanı, bir partinin Cumhurbaşkanı adayı, belediye başkanları nasıl olur da maddi delillerle, olgularla; sahte tanıklarla, sonradan delil üretilerek hapiste tutulabiliyor? Eğer bazı suçlamalarda olduğu gibi ‘Kent Uzlaşısı’ deniliyorsa, şu an da Hükümet ortakları aynı gerekçe ile ülke uzlaşısı peşindeler. Yani, ne yapılırsa yapılsın, hukuki alt yapısı olmadığı gibi Sayın Ekrem İmamoğlu’nu halkın gönlünde daha da yüceltiyor. Mesela, yatarı olmayan suçlardan içeriye alınan öğrencilerin konusu da öyle. Yargı siyasallaştırılmamalı. Bu öğrenciler de serbest bırakılmalıdır” dedi.
Ekonomide de kamunun ciddiyetle tasarruf yapıp, yatırımlarını da bu tasarruf kapsamında yerinde yapması gerektiğine işaret eden Avukat Turgut Özkan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek dönemini başarısız bulduğunu belirterek, “48 ayda aynı yerdeyiz. Düzelme yok. Hep emekçinin, emeklinin, alışanın üzerinden ekonomi yönetilmeye çalışılıyor. Üretim ve adil paylaşım olmadan ekonomi düzelmez. Faizlerle paradan para kazananlar daha da kazanmayı sürdürüyorlar. Ekonomi kötü yönetiliyor, emekli, emekçi, çalışan daha da eziliyor” diye konuştu.