DİSK/Genel-İş Bursa 3 Nolu Şube’de Tarihi Kongre: “Hak, Ancak Örgütlü Mücadeleyle Alınır!”

DİSK/Genel-İş Bursa 3 Nolu Şubesi’nin 1. Olağan Genel Kongresi, bugün yoğun katılımla gerçekleştirildi. İşçi sınıfının sömürüye, adaletsizliğe ve baskıya karşı kararlı duruşunun yansıdığı kongre, yeni döneme dair sert mesajların verildiği bir mücadele kürsüsüne dönüştü.

Emek Düşmanlarına Karşı Sert Mesajlar

Kongreye; CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, çok sayıda siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de kongreye gelerek emekçilere selam verdi, ancak emekçilerin beklentisi açıktı: “Yanımızda sözle değil, icraatla olun.”

Tarihi Bir Seçim: Dilek Çelik Başkan

Yapılan seçimle birlikte, DİSK/Genel-İş Bursa 3 Nolu Şube Başkanlığı görevine Dilek Çelik seçildi. Çelik, kürsüden net bir mesaj verdi:

“Bizim için hak, masa başında bahşedilecek bir lütuf değildir. Hak, ancak işçinin örgütlü gücüyle alınır. Bundan sonra bu şube, işçinin alın terinin, emeğinin ve onurunun en gür sesi olacaktır!”

Çelik, sendikanın yalnızca bir büro değil, “emekçilerin sığınağı ve mücadele merkezi” olacağını vurguladı.

“Krizin Faturasını İşçiler Ödemeyecek!”

Kongrede söz alan Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, Türkiye’de derinleşen ekonomik krizin yükünün işçilerin sırtına yıkıldığını belirterek şu sözlerle seslendi:

“Bu ülkenin işçileri, patronların ve rantçıların aç gözlülüğünün kurbanı olmayacak! Krizin faturasını ödemeyeceğiz. Tek güvencemiz birliktir, tek silahımız örgütlü mücadeledir.”

CHP Milletvekili Orhan Sarıbal da emeğin her koşulda yanında olduklarını ifade ederek, “İşçilerin örgütlü gücü, siyasetin de toplumun da gerçek yol göstericisidir” dedi.

Emekçiler Salonları Taşırdı

Kongre salonu emekçilerle dolup taştı. İşçiler, yeni şube yönetimini büyük bir coşkuyla karşıladı. Sık sık “Birlik, mücadele, dayanışma” sloganları atıldı, kürsü konuşmaları alkışlarla kesildi.

DİSK/Genel-İş Bursa 3 Nolu Şube’nin bu tarihi kongresi, yalnızca bir seçim değil; emekçilerin yeni dönemde haklarını gasp eden düzene karşı açık bir meydan okuması oldu.