“Kafdağı’nın Işıkları – Seteney”

Araştırmacı mühendis ve yazar Ekrem Hayri Peker, yazar Kutarba Pınar Korkmaz’ın kaleme aldığı “Kafdağı’nın Işıkları – Seteney” adlı esere dair duygularını ve gözlemlerini paylaştı. Çerkes kültürünün derinliklerinden beslenen bu eser, hem bir edebiyat çalışması hem de bir halkın belleğine yazılmış bir vefa mektubu niteliğinde.

Bir İsimden Hikâyeye: Seteney’in Anlamı

Ekrem Hayri Peker, kitabı eline aldığında ilk olarak isme takıldığını söylüyor: “Seteney, kızımın adı… 1981 yılında doğduğunda bu ismi koydum. Çerkeslerin anası, beyaz gül anlamına gelir.”
Peker, o dönemde nüfus müdürlüğü tarafından bu ismi koyduğu için mahkemeye verilmekle tehdit edildiğini ama buna aldırmadığını dile getiriyor. Bugün, kızının adını taşıyan bir kitabı elinde tutmanın ise kendisi için anlamlı bir tesadüf olduğunu belirtiyor.

Bir Tanışmadan Doğan Dostluk

Peker, Pınar Korkmaz’ın eserlerini “Kafdağı’nın Işıkları – Gumısta” kitabıyla tanıdığını söylüyor.
“Bursa Birleşik Kafkas Derneği’nin düzenlediği imza gününe katılamamıştım ama yazarın köşe yazılarını okumaya başladım. Daha sonra telefonda tanıştık, nihayet ‘Seteney’ kitabının imza gününde yüz yüze geldik.”

Kadınların Kalbinde Saklı Bir Halkın Hafızası

“Seteney” kitabının tanıtım yazısında yer alan şu ifadeler eserin özünü özetliyor:

“Bir halkın hafızası, o halkın kadınlarının kalbinde saklıdır. Onlar sessizliğin içinden konuşan kadınlardı.”

Kitapta üç güçlü kadının — Luba Balagova, Ruhet Batur Gürbüz ve Mahinur Tuna’nın — hikâyeleri anlatılıyor. Bu kadınlar, Kafkas halklarının kültürel mücadelesinde hem kalemleri hem de duruşlarıyla birer ışık olmuşlar.
Eserde, bu kadınların dilleriyle, kimlikleriyle, hayalleriyle nasıl direndikleri, yaşadıkları acılara rağmen üretmeye nasıl devam ettikleri anlatılıyor.

Bir Haykırış ve Vefa Borcu

Peker, kitabı okurken sadece bir edebi metinle değil, bir toplumsal hafıza çalışmasıyla karşılaştığını vurguluyor:

“Bu kitap sadece bir edebi çalışma değil, bir sesleniştir. Bir halkın kadınlarıyla nasıl ayağa kalktığının öyküsüdür.”

Yazar Korkmaz, Seteney Guaşe’den ilham alarak bugünün Kafkasyalı kadın yazarlarını saygı ve sevgiyle anıyor. Kitap, geçmişin susturulan kadınlarının sesini bugüne taşıyan bir köprü işlevi görüyor.

Serinin Diğer Eserleri: Kafdağı’ndan Yansıyan Işıklar

Pınar Korkmaz’ın “Kafdağı’nın Işıkları” serisi, Kafkas kültürüne hizmet eden yazarları, sanatçıları ve aydınları tanıtmayı amaçlayan kapsamlı bir çalışmanın ürünü.
Serinin ilk kitabı “Kafdağı’nın Işıkları – Gumısta”, Gürcistan-Abhazya Savaşı’nda (1992–1993) yer alan Abhazya kahramanlarını anlatırken, ikinci kitap “Elbruz” yine kültürümüze emek veren Sefer Berzeg, Dijin Çurey ve Muhittin Ünal gibi isimleri konu alıyor.

Savaşın Acı Yüzü: Lata

Yazarın bir diğer eseri “Lata”, 1992’de yaşanan Lata Trajedisini konu alıyor. Kadın, çocuk ve yaşlı sivillerin bulunduğu helikopterin düşürülmesiyle 85 kişinin hayatını kaybettiği bu olay, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmişti. Korkmaz, bu kitapla “bir daha savaşlar olmasın” mesajını veriyor. Kitabın senaryosunu da kaleme alan yazar, Kültür Bakanlığı’ndan senaryo desteği almış, ancak yapım desteği henüz gerçekleşmemiş.

Kafkas Kültürünün İzinde Bir Kalem

Pınar Korkmaz, “Bence Kafkasya” adlı eserinde Çerkes toplumuna içeriden bakan bir gözle yazarken, “Pınar” adlı kitabında altı farklı hikâyeyle insana ve umuda dair derin mesajlar veriyor.
Her kitabında kültürünü, halkının mücadelesini ve kadınların unutulmaz direncini merkezine alıyor.

Sonuç: Yürekle Yazılmış Bir Kitap

Ekrem Hayri Peker, Seteney kitabını şu sözlerle tanımlıyor:

“Kalbinizle okuyun. Çünkü bu kitap akılla değil, yürekle yazıldı.”

“Kafdağı’nın Işıkları – Seteney”, geçmişin ışığını bugüne taşıyan, Kafkas kadınının sessiz ama güçlü hikâyelerini gün yüzüne çıkaran bir başyapıt olarak edebiyat dünyasında yerini aldı.

Yazar: Kutarba Pınar Korkmaz
Eser: Kafdağı’nın Işıkları – Seteney
Yayımlanma: 2025